"
TÜRK REKABET HUKUKU 2021 1. ÇEYREK GENEL BAKIŞ
GENEL OLARAK

COVID-19 pandemisinin olumsuz ekonomik ve sosyal etkileri halen devam etse de, ilk çeyrekte yaşanan gelişmeler dikkate alındığında, 2021 yılının Türk Rekabet Hukuku açısından oldukça hareketli başladığını ve böyle devam edeceğini rahatlıkla söyleyebiliriz. Birleşme ve devralmalar bakımından bakıldığında 45 devralma işlemine, 3 ortak girişime izin verilmiş, yoğun soruşturmalar idari para cezalarıyla sonuçlanmış ve ayrıca yeni bir “Google Kararının” da etkisiyle ikinci çeyreğe de hızlı başlanılmıştır

2021 yılının ilk çeyreğine ilişkin sayılara bir göz atacak olursak, Rekabet Kurulu (“Kurul”) tarafından sonuçlandırılan soruşturma sayısı 11 olmuş ve kesilen toplam idari para cezası 800.000.000 Türk Lirasını geçmiştir. 2020 yılına kadar, yıllık (esastan kesilen) idari para cezası 200.000.000 ile 300.000.000 Türk Lirası bandında seyrederken, 2020 yılında bu tutar yedi katına çıkmış ve yaklaşık 2.000.000.000 Türk Lirası olmuştur. İlk çeyrekte kesilen cezaları ve ikinci çeyreğin ilk ayı olan Nisan içerisinde açıklanan kısa kararları göz önüne aldığımızda, 2021 yılının toplam idari para cezası anlamında 2020 yılını geçmesi kuvvetle muhtemel gözükmektedir.

Aynı dönem içerisinde 2020 yılında 4054 sayılı Kanun’da (“Kanun”) yapılan değişikliklerin etkisiyle iki yeni ikincil mevzuat yürürlüğe girmiş; bir Tebliğ taslağı görüşe açılmıştır. İlk çeyreğin raporlar açısından da oldukça yoğun geçtiği yorumu pekala yapılabilir. Kurul, ilk üç ay içinde dört farklı raporu paydaşların dikkatine sunmuştur. Son olarak çevrimiçi reklam sektörüne ilişkin bir sektör incelemesi de başlatılmıştır

Kurul, dijital dünyadaki gelişmelere de kayıtsız kalmamış, kamuoyunda Whatsapp kullanım koşulları ve gizlilik ilkesi üzerinden başlayan tartışmaya resen soruşturma açmak suretiyle bizzat dahil olmuştur. Ayrıca Kurul, nihai karara kadar ciddi ve telafi olunamayacak zararlar doğma ihtimaline karşın Kanun’un 9. maddesi çerçevesinde geçici tedbir alınmasına da karar vermiştir.

TAMAMLANAN SORUŞTURMALAR

2021 yılında idari para cezası ile sonuçlanan ilk soruşturma, buğday unu pazarında faaliyet gösteren teşebbüsler ile ilgiliydi. 34 farklı teşebbüsün bilgi alışverişi yapmak suretiyle 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal ettiklerine ve bu nedenle toplamda yaklaşık 25.000.000 Türk Lirası idari para cezası verilmesine karar verilmiştir.

Türkiye Sigorta, Reasürans ve Emeklilik Şirketleri Birliği ve OSEM Sertifikasyon A.Ş. Hakkında yürütülen ve tamamlanan soruşturma, taahhüt müessesesinin uygulanması açısından önem arz etmektedir. Bu soruşturma, teşebbüslerin sunduğu taahhüt paketinin rekabet sorunlarını gidermesi nedeniyle kabulü ve bağlayıcı hale getirilmesi suretiyle sonuçlandırılmıştır. Bu karar, yapısal ve davranışsal taahhütlerin birlikte kabul edildiği ilk karar olması bakımından öne çıkmaktadır. Önümüzdeki dönemde de hem taahhüt hem uzlaşma müesseselerinin daha çok dosyada önümüze çıkacağı kanaatindeyiz.

Bu dönemde tek teşebbüse kesilen en yüksek idari para cezası, endüstriyel dondurma pazarında, anında tüketilen dondurma pazarında ve evde tüketilen dondurma pazarında hakim durumda olan Unilever San. Ve Tic. Türk A.Ş.’ye kesilen toplam 480.217.217 Türk Lirası tutarındaki cezadır. Söz konusu kararda, teşebbüse Kanun’un hem 4. maddesini hem de 6. maddesinin ihlalinden ötürü ceza verilmiştir. Ayrıca Kurul, 2007 tarihli Coca-Cola kararından da hatırlayabileceğimiz dolap ariyet sözleşmesine ilişkin bazı sınırlamalar da öngörmüştür. Ancak bu kararda 2007 tarihli Coca-Cola kararından farklı olarak dolap hacminin %20’si değil, %30’unun rakip ürünlere açılmasına karar vermiştir. Hem bu farklılıkları hem de 4. madde açısından ihlali daha net yorumlayabilmek için gerekçeli kararın yayımlanmasını dört gözle bekliyoruz.

İzmir’de yer alan limanlara/limanlardan karayoluyla konteyner taşımacılığı pazarında yapılan soruşturmada ise idari para cezası kesilen teşebbüs sayısının çokluğu göze çarpmaktadır. Söz konusu kararda farklı oran ve tutarlarda olmak üzere 72 teşebbüse idari para cezası kesilmiştir. Ayrıca ceza kesilen teşebbüslerden Arslan Nakliyat San. ve Tic. A.Ş., karar öncesinde taahhüt sunmuş ancak soruşturma safhası sona erdikten sonra sunulduğu diğer bir deyişle süresi içinde sunulmadığı gerekçesiyle reddedilmiştir.

MEVZUAT & RAPORLAR

Diğer bir soruşturmada ise MDF ve yonga levha pazarında faaliyet gösteren 11 teşebbüse 271.000.000 Türk Lirası idari para cezası verilmiştir. Bu sektöre ilişkin geçtiğimiz yıllarda da benzer kararlar verildiğini düşünürsek cezalarda caydırıcılık ve ağırlaştırıcı unsurlar üzerinde durmak faydalı olacaktır.

2021 yılında idari para cezası ile sonuçlanan diğer bir soruşturma da ilaç sektöründendi. Novartis Sağlık Gıda ve Tarım Ürünleri San. ve Tic. A.Ş. ve Roche Müstahzarları San. A.Ş.’nin göz hastalıklarında kullanılan Altuzan ve Lucentis ilaçlarından daha pahalı olan Lucentis’in kullanımını yaygınlaştırmak amacıyla 4054 sayılı Kanun’un 4. maddesini ihlal edip etmediğinin tespitine yönelik olarak yürütülen soruşturma neticesinde ihlal ve adı geçen teşebbüslere toplam 278.400.000 Türk Lirası idari para cezasına karar verilmiştir.

Faaliyet gösterdikleri pazarlarda hakim durumda olan Turk Telekom/ TTNet, Biletix ve Mey İçki hakkında yürütülen soruşturmalardan idari para cezası kararı çıkmamıştır. Daha önceki Biletix dosyalarında da olduğu gibi bu dosyada da herhangi bir ihlal kararı verilmemiş ancak Biletix’in kısa kararın tebliğinden itibaren münhasırlık içeren ya da fiili münhasırlığa yol açacak hükümler içeren sözleşmeler akdetmemesine ve bu tür uygulamalardan kaçınması gerektiği vurgulanmıştır. Mey İçki soruşturmasında ise 6. Madde ihlali olduğuna ancak söz konusu ihlale ilişkin olarak geçmişte idari para cezası uygulanmış olmasından ötürü herhangi bir ilave idari para cezası uygulanmasına gerek olmadığına karar verilmiştir.

Bilindiği üzere, 24.06.2020 tarihli ve 31165 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren 7246 sayılı Kanun ile 4054 sayılı Rekabetin Korunması Hakkında Kanun’da bazı değişiklikler yapılmış ve taahhüt, uzlaşma, de minimis gibi yeni müesseseler rekabet mevzuatına kazandırılmış ve hızlı bir şekilde bu müesseselerin usul ve esaslarının düzenlenmesi amacıyla ikincil mevzuat çalışmalarına başlanmıştır. Bu kapsamda 2021/2 sayılı Tebliğ (Taahhüt Tebliği) ve 2021/3 sayılı Tebliğ (De Minimis Tebliği), 16.03.2021 tarihli ve 31425 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Ayrıca Rekabeti Sınırlayıcı Anlaşma, Uyumlu Eylem ve Kararlar İle Hâkim Durumun Kötüye Kullanılmasına Yönelik Soruşturmalarda Uygulanabilecek Uzlaşma Usulüne İlişkin Yönetmelik Taslağı hazırlanmış ve kamuoyu görüşüne sunulmuştur. Bu düzenlemelerin yürürlüğe girmesi ve etkin bir şekilde uygulanmaya başlanmasıyla kamu kaynaklarının daha verimli bir şekilde kullanılabileceği ümit edilmektedir.

Kurul, Ocak ayı içerisinde yaptığı toplantıda çevrim içi reklamcılık alanındaki ulusal ve uluslararası güncel gelişmeleri yakından takip ederek sektördeki davranışsal ve/veya yapısal rekabet sorunlarının tespit edilmesi ve bu sorunlara yönelik çözüm önerileri geliştirilmesi amacıyla Çevrim İçi Reklamcılık Sektör İncelemesi başlatılmasına karar vermiştir.

Mart ayı içerisinde önce Etki Analizi Raporu-2021 başlıklı rapor ile 2020 yılına ilişkin Birleşme-Devralma Görünüm Raporu yayımlanmış, sonrasında Rekabet Kurumu’nun 2020 yılı faaliyetlerine ilişkin bilgileri içeren yıllık rapor, 26.03.2021 tarihinde tüm paydaşlara sunulmuştur.

Türkiye Hızlı Tüketim Malları Perakendeciliği Sektör İncelemesi Ön Raporu da bu dönemde yayımlanmıştır. Oldukça kapsamlı bir şekilde kaleme alınan raporun sonuç kısmında sektörde yoğunlaşma oranlarının hızla arttığını, yerel ve küçük marketlerin pay kaybettiği belirtilmektedir.

SONUÇ

Sonuç olarak, bilişim teknolojileri, platform hizmetleri sektörleri, e-ticaret gibi görece yeni sektörler de dahil olmak üzere, birçok farklı sektörde rekabet hukuku ve dolayısıyla Kurul kararları etkisi, her geçen gün daha yoğun bir şekilde hissedilmektedir. Bu nedenle hangi pazar olursa olsun ya da pazar payı fazla olmasa dahi her bir teşebbüs, Kurul tarafından bir ön araştırma/soruşturma açılmasını beklemeden, rekabet uyum kavramını öncelikleri arasına almalı ve vakit kaybetmeksizin rekabet uyum programını hazırlayıp etkin bir şekilde uygulamaya başlamalıdır. Aksi takdirde oldukça yüksek idari para cezaları ile karşılaşılabilir.

Comment

tr_TRTürkçe